1860 yılına gelindiğinde, kokulu tütsü seti hala oldukça sınırlıydı, çoğunlukla gül buketleri, yasemin, portakal çiçeği, menekşe, sümbülteber, Çin tarçını (İskenderiye yaprağı subtropikal bir bitkidir) ve bazılarından oluşan çiçek aromaları kullanıldı.